https://www.milliyet.com.tr/yerel-haberler/samsun/bafra-da-balik-ureticilerinin-sorunlari-ve-kirlilik-ele-alindi-11089899

Samsun’un Bafra ilçesinde Derbent Baraj Gölü’nün daha ekonomik, daha rantabl ve daha verimli hale getirilmesi için toplantı yapıldı.
Derbent Barajı’ndaki tesislerde yapılan toplantıya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Güven, Bafra İlçe Müdürü Ahmet Dursun, Samsun-Sinop Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Osman Parlak, su ürünleri mühendisleri ve balık yetiştiricileri katıldı. Osman Parlak yaptığı konuşmada, “Derbent Barajı avcılık için artık uygun bir yer değil. Çünkü bura da o stok yok. Zaten gölün balıklandırılması zamanında yanlış oldu. Şu anda ekonomik olan balık sazan, levrek yerini başka balıklara terk etmiş. Burada çay kefali, İsrail sazanı, kaya balığı istilacı balık olarak şu anda barajda bir ekonomik değeri yok. Ekonomik değeri olan balıklar gitmiş, istilacı ve hiç bir ekonomik değeri olmayan balıklar barajı doldurmuş. Burada avcılık yapmanın bir mantığı yok. Derbent Barajı Türkiye’de en önemli alabalık yetiştiriciliği yapılan biridir. Barajlarda alabalık tesisi olan ilk yerdir. Bizden örnek alınarak Türkiye’nin değişik barajlarında onlarca, yüzlerce tesis kuruldu ve bu tesisler bizden daha iyi ve modern hale getirilmiş. Bizi örnek alan kişileri şimdi biz örnek almak zorunda kaldık. Burada bu stok olmadığı halde buranın avcılık alanı olarak kiraya verilmesine biz şiddetle karşıyız. Olta balıkçılığına gelince sonunda kararı devlet verecek ama biz sıkıntıdayız. Her taraf kulübelerle doldu. Nasıl bize inceliyorsanız onların da yasal olarak tahsislerini yapın. Olta balıkçılığı ile ilgili sorunumuzun yasal statüye kavuşturulması lazım. Olta balıkçılarının alanlarının belirlenmesi ve o alanların dışında her hangi bir yerde avlanmaları, hepsinin ruhsatlı hale getirilerek bir düzene sokulması zamanı Derbent’e gelmiştir. Bizi kirleten başka şeylerde var. Çevresel etkiler var. Zaten biz Kızılırmak’ın en sonundayız. Bir sürü kirlilik var. Buraya kadar geliyor. Biz burada hassas olmak zorundayız. Burada bazılarının büyükbaş hayvan çiftliklerinin atıkları direkt olarak baraja akıyor. Tesisler kurulurken burada analizler yapılıyor. Suyun altından dibinden, ortasından, sağından solundan bir kamyon su veriyoruz. Bunları Çevre Bakanlığı’nın yetkilileri, çevre bakanlığının tespit ettiği ve yetki vermiş olduğu laboratuvarlarla analiz yapıyorlar. Bu analizlerin sonucunda bize ya üretimi durdurun diyorlar ya kapasitenizi azaltın diyorlar ya da yer değişikliği yapın diye 3 tane alternatif sunuyorlar. Tabii cezalarıyla beraber. Biz de etraftan gelen kirliliğin sonucunun da faturasını ödemek zorunda kalıyoruz. Bizim kirletmediğimiz ama komşumuzun bizi kirlettiği anda analiz sonuçları kötü çıktığı zaman sonuç bize yazılıyor” dedi.