usya Federasyonu başta olmak üzere 96 ülkeye yapılan su ürünleri ihracatı, önceki yıla oranla miktarda yüzde 4, değerde yüzde 17 arttı.
rabzon
Türkiye geçen yıl 96 ülkeye başta çipura, levrek ve Türk somonu olmak üzere çeşitli su ürünleri sattı.
AA muhabirinin Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden yaptığı derlemeye göre, 2022’de 245 bin 760 ton su ürünü ihraç edilerek 1 milyar 604 milyon 971 bin 300 dolar kazanç sağlandı.
Buna göre ihracat, 236 bin 83 ton su ürünü karşılığı 1 milyar 376 milyon 546 bin 85 dolar gelir elde edilen 2021’e göre miktarda yüzde 4, değerde yüzde 17 arttı.
Türkiye’nin 96 ülkeye gerçekleştirdiği su ürünleri ihracatında, çipura, levrek ve Türk somonu başı çekti.
Çipura 70 bin 974 ton karşılığı 372 milyon 63 bin 694 dolar, levrek 64 bin 662 ton karşılığı 503 milyon 229 bin 970 dolar, Türk somonu ise 49 bin 215 ton karşılığı 363 milyon 175 bin 116 dolar döviz girdisi kazandırdı.
Rusya Federasyonu, İtalya ve Birleşik Krallık en fazla dış satım yapılan ülkeler oldu.
Geçen yıl Rusya Federasyonu’na 297 milyon 463 bin 376, İtalya’ya 170 milyon 986 bin 243, Birleşik Krallık’a ise 158 milyon 870 bin 550 dolarlık su ürünleri satıldı.
“Bu ivmenin devam etmesi için yeni yatırımlar yapmamız gerekiyor”
DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, AA muhabirine, Türkiye’nin su ürünleri ihracatında geçen yılı artışla kapattığını söyledi.
İhracattaki yüzde 17’lik artışa dikkati çeken Gürdoğan, şöyle devam etti:
“Bu artışa baktığınız zaman deniz ürünlerinin yanında aynı zamanda özellikle kafes balıkçılığının da olduğunu görüyoruz. Türkiye deniz ürünlerinde teknolojisini geliştirerek, her şeyden önce gittikçe artan bir ivmeye sahip. Bu ivmenin devam etmesi için sürekli tonaj artırmamız ve her şeyden önce yeni yatırımlar yapmamız gerekiyor. Özellikle de devletin ve Tarım ve Orman Bakanlığının desteklerinin bu bağlamda artması gerekmektedir.”
Gürdoğan, yetiştiricilikte ürün yelpazesinin geliştirilmesinin de önemli olduğuna işaret ederek, “Havuz balıklarında çeşitlemeye gitmemiz lazım. Bu kapsamda da dünya piyasasındaki gelişmeleri takip etmemiz önemli.” diye konuştu.
Bununla ilgili UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi) projeleri ve buna bağlı AR-GE araştırmalarının önemli olduğunu kaydeden Gürdoğan, gelecek yıllardan beklentilerinin yüksek olduğunu sözlerine ekledi.